Göbek

Göbek, karın bölgemizin orta hattında bulunan ve birçok oluşumu içinde bulunduran vücut bölümümüzdür. Sırasıyla; cilt, yağ doku, omentum majus ve kas doku ile örtülüdür. Göbek bölgemizde akciğerlerde olduğu gibi koruyucu bir kemik oluşum bulunmamaktadır. Bu yüzden travmalara karşı daha korunaksızdır.

Göbek deliği, ana karnındayken anne ile bebek arasında besin alışverişine yardımcıdır. Ana karnında burada göbek kordonu bulunmaktadır. Doğumla beraber bu kordon kesilir ve zamanla göbek deliği ile dışarının bağlantısı son bulur. Dışarı ile bağlantılı kalması patolojik bir durumdur ve enfeksiyonlara yataklık eder.

Göbek deliği karnımızdaki en zayıf noktalardan biridir. Çünkü göbek deliği, göbek kordonunun yara yerinin iyileşmiş halidir ve haliyle diğer yerlere göre daha zayıf bir noktadır. Bu nokta zorlandığı zaman ya da açık kaldığı zaman dışarı fıtıklaşmalar olabilir. Bu fıtklaşmanın içinde bağırsaklar olabilir. Bağırsaklarla beraber damarlar da sıkışabilir ve korkunç bir hal alabilir. Fıtıklaşmayı hissettiğimiz durumda doktorumuza başvurmamız gerekir.

Halk arasında göbek kelimesi çok sık kullanılmaktadır. Özellikle göbek bölgesinde yağ birikimi fazla olan insanlara karşı göbekli tabiri kullanılmaktadır. Göbek yağ biriktirmek için müsait bir bölgedir. Bazı insanların yapıları göbekte yağ birikimine daha yatkındır ve buna erkek tipi yağlanma denir.

Göbekte yağ birikimi hiç de masum bir olay değildir. Çünkü göbekte biriken yağ diğer bölgelerden farklı olarak direkt metabolizmamıza karışır. Bu da damar duvarlarında madde birikimine dolayısıyla kalp hastalıklarına yatkınlığı artırır. Kalp hastalıkları dışında yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve karaciğer yağlanmasına da neden olabilir.

Göbek yağlanması birçok önemli hastalığa neden olabileceği için gündemden düşmeyen bir konudur. Aynı zamanda göbek yağlanması toplumda son on yılda büyük ölçüde yayılan fast food alışkanlığı nedeniyle artış göstermektedir. Göbek yağlanması bu yüzden birçok alanda maddi kazanç olarak değerlendirilmektedir. Örneğin; spor salonları, diyetisyenler, ilaç firmaları bu durumdan kazanç sağlamaktadır. Ruhsatlanmış ilaçların yanında ruhsat almadan satışa sunulan ilaçlar da vardır ve gittikçe yayılmaktadır. Bu durum çok korkunçtur. İnsanlar zayıflamak isterken hayati organlarını hatta canlarını bile kaybedebilirler. Toplum bu açıdan bilgilendirilmelidir.